ÇINARCIK'TA TURİZM

Marmara Bölgesinin en gözde tatil beldelerinden biri olan Çınarcık, kolay ulaşımı, temiz denizi, orman ve sayfiye alanları ile her dönemde olduğu gibi bugünde çekiciliğini korumaktadır. Ormanlarla kaplı Samanlı Dağlarının kuzey yamacından denize uzanan Çınarcık ilçesi, doğal bitki örtüsü ve dört mevsim turizme açık alanları ile bölgenin en fazla talep gören turizm merkezlerindendir.

Yaz turizminin en hareketli yaşandığı Çınarcık ve Armutlu arasında eşsiz güzellikteki bakir koylar ve kıyı şeridi yer alır. Yalova’nın kuzeyinden güneybatısına kadar olan il sınırları Marmara Denizi ile çevrilmiştir. Kıyılar girintili çıkıntılı bir özellik göstermez. Sahil şeridi dar olmakla birlikte doğal plaj özellikleri göstermektedir. Yalova ili kıyıları kumsal, sadece Çınarcık ve Esenköy kıyıları ekseriyet çakıl taşlıdır. Yalova’nın batısında yer alan Koruköy, doğal güzellikleri, temiz denizi, kumsalları ile pek çok yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Esenköy, Yalova’nın 34 km. batısında Dallabaş Dağı’nın eteklerinde, kıyıları orman alanlarıyla bütünleşmiş bir yöredir. Temiz denizi, kalabalıklaşmamış yapısı ve 5 km’lik kıyısıyla sahil turizmi potansiyeline sahiptir. Çınarcık, Esenköy ve Armutlu; sahilleri, plajları, kamp ve piknik alanlarıyla, her türlü konaklama, yeme-içme ve eğlence mekânlarıyla bölgenin önemli tatil merkezlerindendir. Deniz suyu sıcaklığı yaz aylarında (Haziran-Eylül) ortalama 19,9–22,9 C arasındadır. Hava sıcaklığı ise aynı aylar arasında ortalama 20–23 C arasında değişmektedir.

 

DELMECE YAYLASI

Yalova’nın en çok tanınan yaylaları, Kocadere ve Teşvikiye Beldeleri'nin güneyinde yer alan Erikli ve Delmece yaylalarıdır. Delmece Yaylası sahilden 17 km içeride, tamamı asfalt yol olan ve çok geniş düzlük bir alanı kaplayan, eşsiz doğal güzelliklere sahiptir. Yaylaya Çınarcık İlçesi’ne bağlı Teşvikiye Beldesi'nden çıkan yol ile varılır.

Büyük alanda çam, meşe, kestane ve ıhlamur ağaçlarından oluşan çeşitli ağaç türlerinin, yakın çevresinde şelalelerin ve “Dipsiz Göl” olarak bilinen derin bir krater gölünün bulunduğu bu doğa harikasının yanı sıra “Şifalı Su” diye de bilinen bir içme su kaynağı vardır.

Ayrıca Delmece Yaylası doğal yürüyüş parkuru ile farklı doğal güzellikleri yaşayarak ulaşabileceğiniz seçenekler sunması bakımından çok ilgi çekicidir. Delmece Yaylası'nın alanı 400 dönüm olup, üzerinde 60 hane ahşap ve 20 hane kargir bina bulunmaktadır. Yaylanın bulunduğu alanın tamamı 2/B orman arazisi kapsamındadır.

 

 

HASANBABA TÜRBESİ

Yalova 1325 yılında Orhangazi ye bağlı kuvvetler tarafından Bizans’tan fetih edilmiştir. Fetihle beraber bölgemize Türk göçleri gerçekleşmiştir. Bu göçler daha çok sızma şeklinde olmuştur.

Çınarcık’a ilk göç bu dönemde gerçekleşmiş olup Çınarcık adı da bölgeye ilk yerleşen Türkler tarafından verilmiştir.

Bizanslılar bölgeyi Türk’lerden geri almak için bu dönemde bölgeye yerleşen Türklere baskın tarzında saldırılarda bulunmuşlardır. Çınarcık ’a yapılan saldırıda Türk’ler ile Bizanslılar arasında kanlı bir çarpışma gerçekleşmiş bu çarpışmada kahramanlıklar gösteren Hasan Baba yaralı olarak yanında ki arkadaşları ile zamanımızda ki piknik alanının bulunduğu bölgeye çekilmiştir. Burada Hasan Baba rivayete göre kılıcına yaslanmış ve kılıcın battığı yerden şimdiki adıyla Hasan Baba suyu adı diye adlandırılan su kaynağı çıkmıştır.

Hasan Baba ve arkadaşları bir süre su kaynağının başında dinlendikten sonra Bizanslıların ikinci saldırısına uğramışlardır. Hasan Baba yaralı olduğu halde bir yandan arkadaşları ile birlikte Bizanslılar ile savaşırken bir yandan da dağlara doğru çekilmiştir.

Zamanımızda ki şehitler tepesi bölgesinde Bizanslılara karşı çok şiddetli bir direniş göstermişler esasen iskele meydanında ki kuvvetlerinden uzak kalan Bizanslılar çareyi geri çekilmekte bulmuşlardır. Hasan Baba’nın ağır yaralı olması sebebiyle yanında ki arkadaşları onu bırakamamışlar. İri cüsseli biri olduğu için de kendisini dağın eteklerine taşıyamamışlardır. Burada Hasan Baba ile birlikte zamanla isimleri unutulmuş üç kahraman da burada şehit düşmüşlerdir. Hasan Baba’nın arkadaşları şehit arkadaşlarını bu tepeye gömmüşlerdir.

Yüz yıllar geçmesine rağmen Hasan Baba adı bölge halkı tarafından unutulmamış özellikle hıdır ellez günlerinde halk Hasan Baba’nın mezarını ziyaret etmiştir.

Yüz yıllar boyunca su kaynağı ile Hasan Baba mezarı arasındaki meşe ağaçları Hasan Baba’nın hatırasına saygı göstermek adına halk tarafından korunmuştur.

Hasan Baba Çınarcık halkının hafızasında kahraman bir şehit olarak yüz yıllarca yaşamıştır. Çınarcık ’a ait bir değer olarak zamanımızdan sonra da rahmetle anılacaktır.

 

HASANBABA PİKNİK ALANI

Hasanbaba Piknik Alanı, Çınarcık İlçesi’nin güney eteklerinde 1967 yılında kurulmuştur.

Alan, düzgün asfalt bir yolla Çınarcık'a bağlı olup, ilçe merkezine 3  km mesafededir. Yalova iline ise 20 km uzaklıktadır. Hasanbaba’ nın çevresi yaşlı meşe ağaçlarıyla çevrilidir.

Bir adet havuzlu çok soğuk, iyi kalitede suyu mevcuttur. Vejatasyon örtüsü sık ve kaplıdır. Alan kuzeye doğru bütün Marmara Denizi ve adaları görür.

Hasanbaba Piknik Alanı, bahar aylarından itibaren piknik yapmaya elverişlidir. Günlük 300-400 ziyaretçi ile 50 otomobil,5 otobüs alabilecek kapasitede oto parkı vardır. 3000 kişinin piknik yapabileceği kadar büyüklükte olan Hasanbaba doğal güzellikleri ile dağlar arasında kurulmuş ve kaynak suyu ile ilgi çekmiştir.

 

ŞENKÖY

Her yıl Ağustos ayının ilk haftasında düzenlenen "Şenköy Kızılcık Şenlikleri" yerli ve misafir halkın coşkulu katılımıyla bir festival havasında kutlanmaktadır. "Şenköy Kızılcık Şenlikleri", Yalova İl Özel İdaresi, Şenköy Köy Muhtarlığı ve Şenköy Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin ortak yaptıkları bir organizasyondur.
Şenlik Şenköy köy meydanında meydanın bir gelin gibi süslenmesi ile başlar.Şenliğe; milletvekilinden tutun da, çevre belediye başkanlarına kadar bir çok bürokrat katılır.
Yazlık sezon nedeni ile Çınarcık ve Esenköy halkı da şenliğe iştirak eder.Köy halkının ev sahipliğinde şenlik çoşkuyla kutlanır.

Yapılan konuşmalarda:

  • Kızılcığın insan sağlığına son derece yararlı olup, C vitamini bakımından oldukça zengin olduğu gibi deri ve ishal hastalıklarının tedavisinde, yaprakları ve kabuklarının da dizanteri hastalığının tedavisinde kullanıldığı,
  • Kızılcık meyvesinden çok değişik alanlarda yararlanmanın mümkün olduğunu çocuk maması, reçel, marmelat, konserve ve jöle yapımı, diyabetik yiyecekler, ilaç sanayi, meyve suyu sanayi ve deri sanayinde kullanıldığı,
  • Şenköy de kızılcık üretiminin yıllardır yapıldığı, toplam yetiştiricilik alanının 400 dekar civarında olup, yaklaşık 5000 adet ağaçtan ortalama 250 ton ürün elde edildiği,
  • Yörede yetiştirilen kızılcık ağaçlarının aşılı olup, meyvelerinin iri, gösterişli ve kaliteli olduğunu, fakat kızılcık meyvesinin tanıtım ve pazarlama sorununun olmasının bu değerli ürünün tüketiminin azalmasına ve çiftçilerimizin maddi olarak mağdur olmasına sebep olduğu,

konuşmacılar tarafından dile getirilmektedir.
Kızılcık şerbetinin yapımı gösterilir. Konuklara; kızılcık, kızılcık dondurması, kızılcık şurubu ve etli pilav ikram edilir.
Oluşturulan jurinin değerlendirilmesi ile köyde en iyi kızılcığı yetiştirenlere sırası ile çeşitli ödüller, şenliğin düzenlenmesine katkıda bulunanlara da plaketler verilir.
Gerçekleştirilen "Şenköy Kızılcık Şenlikleri" etkinliğinin amacı,
En kaliteli kızılcığın yetiştirildiği Şenköy Kızılcıklarını Dünyaya tanıtarak Köyün ekonomik ve pazar payını artırmaktır.
Dünyada Tek olan bu kızılcık Şenliği, İl geneline hitap etmesine rağmen uluslararası düzeye taşınabilmesi için Tanıtıma ihtiyaç duyulmaktadır.

 

KORUKÖY

Çiçek ve tarih kokar Koru Beldesi...

Koru Beldesi’nin tarihi Bizans İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Beldeye o tarihte, Rumca güzel orman anlamına gelen "Kuri" ismini vermişlerdir. Bizans İmparatorluğu döneminde, kraliçenin annesi Eudoksia’nın sarayı, Deveboynu mevkiinde, liman bölgesinde olması nedeniyle, iki liman alanı ve şimdiki belde merkezi, yerleşim alanı olarak seçilmiştir.

1924 yılına kadar belde nüfusunun tamamını, yerleşik Rum nüfus oluşturmakta idi. 1924 yılında mevcut Rum nüfus ile Yunanistan’ın Selanik şehrinin, Drama ilçesinde yaşayan Türk nüfusu arasında yapılan mübadele neticesinde, belde nüfusunun tamamı Türklerden oluşmaktadır. Belde, Türk nüfusun yerleşmesi ile Kuri yerine Koru adını almıştır.

Yalova’ya 13 km. uzaklıkta olan Koru Beldesi, ova ve hafif engebeli bir arazi yapısına sahip, denizi ile plajı ile şirin bir sahil beldesidir. Küçükova’nın tamamı birinci sınıf tarım arazisidir. Samanlı dağlarından uzanıp Küçükova’yı baştanbaşa geçerek denize ulaşan Doğan Dere, beldeye bir başka renk verir. Tarımsal sulamada kullanılan Doğan Dere, beldenin tek akarsuyudur. Koru Beldesi geniş orman arazilerinin, meyve dolu ağaçların ve rengârenk çiçeklerin süslediği tam bir doğa harikasıdır. Seracılık belde halkının önemli bir gelir kaynağını oluştururken zeytin yetiştiriciliği, bamya ve bezelye gibi tarla bitkilerinin yetiştirilmesi de yaygındır. Kesme çiçekçiliğin cenneti olan Koru Beldesi, yazlık turizmin son derece hareketli olduğu bir köşemizdir.

Egemenlik Kayıtsız Şartsız
Milletindir!